‘Politik Pezevenk’ – Bertolt Brecht

'Politik Pezevenk' - Bertolt Brecht


Horst Wessel, SA’nın Berlin’deki ikinci derece şeflerinden biriydi. Bir Protestan papazının oğluydu. Ailesini ve okumayı bırakmış, yoksul mahallelerin birinde bir fahişe ile birlikte yaşıyordu. Kendini Nazi davasına adamıştı.

Komünistler, Wessel’in politik bir cinayete kurban gittiğini yadsıyorlardı; Ema Jadnicke’yi ayarttığı için bir başka kadın tüccarı tarafından öldürüldüğünü söylüyorlardı. Ama komünistler zaten her şeyi, hatta Führer’in parasız ve villasız olduğunu da yadsımıyorlar mı? Komünistler hiçbir inançları olmayan ve hep kanıt isteyen kimselerdir. Oysa kibar insanlar, namuslu insanlar dürüstlüklerini hep kanıtlamak zorunda değildirler, birbirlerinin dürüst olduğuna inançları vardır. Komünistler ilkel ve imansız, aslına bakarsanız kanundışı kişiler olduğuna göre -bunu en saygıdeğer yargıçların onları idama ve uzun hapis cezalarına mahkûm etmelerinden de görebiliriz-, en iyisi onlara kulak asmayıp Wessel’in bir pezevenk olmadığına inanmalıyız. Peki neyin nesiydi Wessel? Gerçekten sırf halkı nasyonal sosyalizme kazandırmak için Büyük Frankfurt sokağına taşındıysa, yoksul bir öğrenci olarak değil bir nasyonal sosyalist olarak geldiyse, neyin nesi oluyordu?

Öyleyse bir pezevenkti.

Aslına bakarsanız türlü pezevenkler vardır. Birisi, fahişeleri kendisi için çalıştırıp para kazanan adi pezevenktir, bir de politik pezevenk vardır.

Nasıl ki adi pezevenk çalışan fahişelerle kiracıları arasında aracılık yapar, alım-satımı denetler ve işleri yoluna koyarsa, politik pezevenk de işçilerle alıcıları arasında aracılık yapar, işgücü denilen malın satımını denetler ve işleri yoluna koyar.

Gerçekten nasyonal sosyalizm için pezevenklikten daha iyi bir okul düşünülemez. Nasyonal sosyalizm politik pezevenkliktir. Sömürülen sınıfı sömüren sınıfın kucağına iterek geçimini sağlar. Sermaye ile emeğin bağdaştırılması denilen korkunç ırza geçme olayını meşru kılar ve totaliter devlet olarak yasaların, bu ırza geçmeye hizmet etmeyen hiçbir şeyi içermemesini sağlar. Mülksüz sınıfın yalın açlığından ve mülk sahibi sınıfın kâr hırsından yararlanarak, büyük parazit sözde her iki sınıfın da üstüne çıkar, ancak bunu yaparken yalnız ve yalnız mülk sahibi sınıfa hizmet eder.

Adi pezevenk fahişeyi nasıl “korursa”, politik pezevenk de poletaryayı öyle “korur” ve ilki fahişeyi fahişelikten değil de, sırf oyun kurallarının çiğnenmesine, izinsiz sarkıntılıklara karşı “koruyorsa”, ikincisi de proletaryayı sömürüye karşı değil, yalnızca sömürünün sarkıntılığına karşı “korur”. Adi pezevenk eğer yakındaysa, müşterinin cinsel birleşme sırasında alışagelmişin, tanrının uygun gördüğünün dışına çıkan uygunsuz taleplerine yerine göre karşı çıkar. Normal bir birleşme ister. Bir fahişeye de insanca davranılmalıdır. Fahişe de namusuna -onun da bir namusu vardır- fazlasıyla dokunulmamasını isteyebilir. Nasyonal sosyalist, uşakların kendi ceplerini doldurmalarına kesinlikle karşı çıkar. Uşaklar yalnızca efendilerinin ceplerinin dolmasına yardımcı olabilirler.

Pezevenk budur işte ve herkes bütün bu nitelikleri, proletaryayı sermayenin fahişesi olarak kullanan politik pezevenkte, öbür adıyla nasyonal sosyalizmde de keşfedebilir.


Bertolt Brecht, Faşizm Üzerine Yazılar, Çev: Ali Sait, Maya Yay., Temmuz 1975, İstanbul.