Belgesel Tiyatro Üzerine Notlar – Peter Weiss

Belgesel Tiyatro Üzerine Notlar - Peter Weiss


Proleter kültür hareketinden, uyarma ve propaganda etkinliklerinden, Piscator’un deneylerinden, Brecht’in öğretisel oyunlarından bu yana sayısız biçimler görmüş olan gerçekçi çağ, bugün ortak bir ad altında anılmak için siyasal tiyatro, belgesel tiyatro, protesto tiyatrosu, karşıtiyatro gibi değişik adlar almaktadır. Bu drama sanatının farklı anlatma biçimleri için bir sınıflama yapmanın zorluklarından çıkarak, burada gerçekçi çağın oyun türlerinden birini, .ir konunun daha çok belgelenmesiyle uğraşan, bu yüzden de belgesel tiyatro olarak adlandırılabilecek olanını almaya çalışacağız.

1.
Belgesel tiyatro, haber veren bir tiyatrodur. Tutanaklar, dosyalar, mektuplar, istatistik çizelgeler, borsa açıklamaları, banka girişimlerinin ve sanayi ortaklıkların sonuç raporları, hükümet açıklamaları, konuşmalar, söyleşiler, tanınmış kişiliklerin söyledikleri, gazete ve radyo söyleşileri, fotoğraflar, belgesel filmler ve zamanın diğer tanıklıkları, oyunun temelini oluşturur. Belgesel tiyatro, her türlü buluştan uzak durur, otantik malzemeyi alır ve içeriğine dokunmadan, biçimini işleyerek geriye verir. Her gün, her yönden üzerimize gelen haber malzemesinin düzensiz özelliğinden farklı olarak, sahnede belli bir şey üzerine, özellikle de toplumsal ve siyasal bir konu üzerine yoğunlaşmış bir seçki gösterilir. Bu eleştirel seçim ve gerçeklik parçalarının eklemlenebileceği ilkesi, belgesel drama sanatının niteliğini ortaya çıkarır.

2.
Belgesel tiyatro, kitle iletişim araçları yoluyla yakınımıza getirildiği gibi, kamu yaşamının bir yapıtaşıdır da. Bu yüzden, belgesel tiyatro çalışması farklı ölçülerdeki bir eleştiriyle belirlenir:

a) Kapalılığa eleştiri. Basında, radyoda, televizyonda haberler egemen çıkar gruplarının bakışaçılarıyla mı yönlendiriliyor? Bizden saklanan nedir? Dıştalamalar kime hizmet ediyor? Belirli toplumsal görüntülerin hasıraltı edilmesi, değiştirilmedi idealleştirilmesi hangi çevrelerin işine yarıyor?

b) Gerçekliğin çarpıtılmasına eleştiri. Neden tarihsel bir kişilik, bir dönem, bir çağ bilinçlerden siliniyor? Tarihsel gerçeklerin safdışı bırakılmasıyla durumunu çarpıtılmasından kimler kazançlı çıkıyor? Toplumdaki hangi kesimler geçmişin gizlenmesinden çıkar sağlıyorlar? Yapılan çarpıtmalar kendini ne biçimde gösteriyor ? Nasıl karşılanıyorlar?

c) Yalanlara eleştiri. Tarihsel bir yolsuzluğun etkileri neler olmuştur? Günümüzde yalanlar üzerine kurulmuş olan bir durum kendini nasıl belli ediyor? Gerçeğin ortaya çıkarılmasında hangi zorluklan hesaba katmak gerekiyor? Hangi etkili organlar, hangi iktidar çevreleri gerçekliğin bilinmesini engellemek için her şeyi yapacaklardır?

3.
İletişim araçları büyük ölçüde bir yaygınlığa ulaştıkları, bize dünyanın her yanından haberler getirdikleri halde, bugünümüzü ve geleceğimizi belirleyen en önemli olaylar bize, nedenleri ve bağlamları bakımından karanlıkta kalıyor. Bizler için olaylara açıklık kazandıracak sorumlu kişilerin belgeleri bizden uzak tutuluyor. Örneğin, Lumumba’nın, Kennedy’nin, Che Guevara’nın öldürülüşüyle, Endenozya’daki katliamla, Cenevre’deki Hindiçin görüşmelerinde yapılan gizli sözleşmelerle, Ortadoğu’daki son çelişkilerle ve Birleşik Devletler yönetiminin Vietnam’daki savaşa hazırlıklarıyla uğraşmak isteyen belgesel tiyatro, egemen çevrelerin kendi manevraları ardında gizledikleri yapay bir karanlığı karşısında bulunuyor.

4.
Gizleme ve körleştirme politikasından çıkar sağlayan her türlü gruba, kitle iletişim araçlarının halkı uyuşturan ve aptallaştıran bir boşluk içinde tutma eğilimine karşı yönelen belgesel tiyatro, devletin, kendi soruşturmasını yapmak isteyen, ama eli kolu bağlı olan ve sonuçta elindeki tek geçerli yola, genel protestoya sarılan her vatandaşıyla aynı çıkış noktasındadır. Afişlerle, pankartlarla ve sloganlarla açık havada yapılan anında toplantılar gibi, belgesel tiyatro da güncel durumlara açıklık kazandırılması istemiyle tepkisini dile getirir.

5.
Sokak ortasında yapılan bir miting, bildirilerin dağıtılması, sıralar halinde yürüyüş, geniş bir çevreye nüfuz etme, bütün bunlar doğrudan etkisi olan somut eylemlerdir. Buradaki doğaçlamada güçlü bir dramatik yan vardır, kendi içindeki gelişimi kestirilemez, her an güvenlik güçleriyle çıkabilecek bir çatışmayla keskinleşebilir ve sonuçta toplumsal ilişkilerde yatan dev çelişki yeni bir nitelendirmeye uğrar. Gizli bir patlayıcı maddenin bileşimini veren belgesel tiyatro, kendi anlatım biçimi içinde, güncelliği yakalamaya çalışır. Elbette, malzemenin kapalı bir gösteri için düzenlenmiş, belirli bir süre için oyuncu ve izleyicilerle sınırlı bir mekân içinde sabitleşmiş olması, belgesel tiyatroya doğrudan siyasal bir eylem için geçerli olandan daha başka koşullar sunar. Bu durumda, belgesel tiyatronun sahnesi, anlık gerçekliği değil, gerçekliğin bir parçasının verilmesini, yaşayan süreklilikten kopartılmış olanını gösterir.

6.
Belgesel tiyatro, sokak ortasındaki oyunculuk biçimini seçmediği sürece,sahici siyasal bir bildirimin gerçeklik derecesiyle boy ölçüşemez. Kamuoyu sahnesinde yaşanan dinamik açıklamalara hiçbir zaman ulaşamaz. Tiyatro salonu içinde, devlete ve yönetimdeki otoriteye, hükümet binasına, ekonomik ya da askeri bir merkeze yapılan bir yürüyüşteki gibi, aynı ölçüde meydan okuyamaz. Kendini sanatsal bir araç olarak sabitleştirmiş kalıplardan kurtarmaya çalışsa da, estetik kategorilerden vazgeçse de, bitmiş bir şey değil de yalnızca tavır alış ve savaşım biçimi olmayı istese de, o an oluştuğu ve hiç hazırlanmadan davranıldığı izlenimi verse de, o hep bir sanat ürünüdür ve meşru olmayı istiyorsa, sanat ürünü kalmak zorundadır.

7.
Çünkü, ilk elde siyasal bir forum yerine geçmek isteyen ve sanatsal yetkinlikten vazgeçen bir belgesel tiyatro, kendi kendisiyle hesaplaşır. Böyle bir durumda, dış dünyada yapılan pratik siyasal eylem çok daha edimseldir. Belgesel tiyatro, önce derinine inen, sınayan, eleştiren etkinliğiyle, bilincine varılan gerçekliği sanatsal bir araca dönüştürdüğü an, gerçeklikle hesaplaşmada tam bir geçerlilik kazanacaktır. Böyle bir sahnede dramatik yapıt, siyasal görüş üreten bir araca dönüşebilir. Yine de, belgesel tiyatronun geleneksel sanat kavramlarından ayrılan anlatım biçimlerinden ne anlaşılması gerektiği, ortaya konulmalıdır.

8.
Belgesel tiyatronun gücü, parça parça gerçekliklerden ortaya konacak bir örneği, güncel olayların bir modelini oluşturabilmesinde yatar. Belgesel tiyatro, kendini olayların merkezine koymaz; izleyici ve çözümleyici bir tavır alır. Kendine özgü kurgu tekniğiyle anlamlı ayrıntıları dış gerçekliğin karmaşalı malzemesi içinden öne çıkarır. Karşıtlık oluşturan ayrıntıların karşı karşıya getirilmesiyle var olan bir çelişkiye dikkat çeker; sonra o çelişkiyi toplanan belge aracılığıyla bir çözüm önerisine, bir mesaja ya da temelli bir soruya vardırır. Özgürce doğaçlamada, siyasal renk katılmış happening’de dağınık bir gerilime, duygusal bir katılıma ve güncel olaylara bağlı olma yanılsamasına götüren şey, belgesel tiyatroda özenle, bilinçle ve yansıtılarak ele alınır.

9.
Belgesel tiyatro değerlendirilmek üzere olgular öne sürer. Olayların farklı türlerde kavranışlarını, farklı görüşleri verir. Kavrayışların hareket nedenlerini gösterir. Bir yan, bundan zarar görür. Taraflar karşı karşıya konumlanır. İki taraf arasındaki bağımlılık ilişkileri aydınlatılır. Bağımlılık ilişkileri ile korunması gereken rüşvet ve tehditler gözönüne serilir. Yitirilenler, kazançların yanında görünürler. Kazananlar, kendilerin savunurlar. Kendilerini düzeni sağlayan insanlar olarak ortaya koyarlar. Mülkiyetlerini nasıl yönettiklerini gösterirler. Yitirenler, onlara karşıtlık oluştururlar. Yitirenlerin saflarında yükseliş umutlan besleyen hainler bulunur. Daha çok yitirmeme uğraşı verenler bir yana, eşitsizliklerin bitmez tükenmez dalaşması, eşitsizliklere bakış Öyle bir biçimde somutlaştırılır ki, ki, katlanılmaz olurlar. Adaletsizlikler öyle inandırıcıdır ki, anında müdahaleyi gerektirirler. Durumlar öylesin baştan çıkarıcıdırlar ki, yalnızca zor kullanarak değiştirilebilirler. Aynı konu üstüne karşıt görüşler dile getirilir. Öne sürülenler, gerçek durumlarla karşılaştırılır. Edilen yeminleri, verilen sözleri, konuyla çelişki oluşturan davranışlar izler. Gizli planlama merkezlerinde devreye sokulan davranışların sonuçlan araştırılır. Bununla kimin konumu sağlamlaştı, kim zarar gördü? Katkıda bulunanların susmaları ve kaçmaları belgelenir. Kanıtlar ortaya konur. Bilinen bir örnekten sonuçlar çıkarılır. Belirli toplumsal çıkarların temsilcileri olarak gerçek kişiliklere işaret edilir. Bireysel çelişkiler değil, toplumsal ekonomik koşullanmış davranış biçimleri gösterilir. Çabuk tüketilen dışsal durumlara karşın, belgesel tiyatro için sözkonusu olan örnek olgulardır; belgesel tiyatro, oyun kişileriyle ve çevre çizimleriyle değil, topluluklarla, güç odaklarıyla, eğilimlerle iş görür.

10.
Belgesel tiyatro, taraflı bir tiyatrodur. Konularının büyük bir çoğunluğu, yargılama dışında başka her yerlere vardırılamaz. Böyle bir tiyatro için nesnellik, ancak egemen bir kesimin yaptıklarından ötürü af dilemesine hizmet edecekse söz konusu olabilir. Ilımlılık ve anlayışlılık, kazanmalarından vazgeçmek istemeyenlerin çağrısı olarak gösterilir. Portekizli sömürgecilerin Angola ve Mozambik’e karşı saldırı görüşmeleri, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Afrika halkına karşı tutumu, Amerika Birleşik Devletleri’nin Küba’ya, Dominik Cumhuriyeti’ne ve Vietnam’a karşı saldırganlığı, ancak tekyanlı bir canilik olarak gösterilebilir. Yağma ve katliamın anlatılışında siyah/beyaz resim tekniği, yerinde bir tekniktir; zorbalardan yana her türlü uzlaştırıcı tavırdan uzakta kalarak, sömürülenler içinse olabildiğince dayanışma göstererek…

11.
Belgesel tiyatro bir mahkeme biçimini alabilir. Burada, Nümber’deki bir mahkeme salonunun, Frankfurt’taki Auschvvitz davasının, Amerikan senatosundaki bir sorgulamanın, Russel Mahkemesi’nin bir oturumunun gerçekliğine yaklaşmaya gerek duymasa da gerçek bir görüşme salonunda dile gelebilecek sorulan ve uygulama anlarını yeni bir söyleyiş biçimi içine sokabilir. Kazanmış olduğu çıkış noktası yapılmış olayda sona ermeyen çatışmayı, değişik bakışaçıları doğrultusunda sona erdirir. Sahneye çıkan kişiler, tarihsel bir bağlam içine sokulur. Davranışlarının açımlamasıyla, durumlarına neden olan gelişim gösterilir, bunun henüz varlığını sürdüren sonuçlarına dikkat çekilir. Kendi etkinliklerine bağlı olarak gerçekliğin derinliklerine doğru uzanan mekanizma gösterilir. Bütün fazlalıklar, dolambaçlı yanlar, asıl sorunun konması yararına budanır. Bu arada, şaşırtıcı anlar, çevre anlatımı, olay yaratan şeyler genelgeçerlik kazanır. Belgesel tiyatro da izleyiciyi gerçek mahkeme salonundaki gibi olmasa da, duruşmanın içine katabilir, izleyicileri davacılar ya da suçlularla eş tutabilir, onları bir soruşturma komisyonunun üyelerine dönüştürebilir; izleyiciler burada karmaşık bir konunun bilinmesine yardımcı olabilirler, ya da istemedikleri bir tutumu sonuna dek kışkırtabilirler.

12.
Belgesel malzemenin biçimsel olarak işlenişine ilişkin başka örnekler şöyle gösterilebilir:

a. Haberler ve haberlerden bölümler zamansal olarak tam tamına ölçülmüş aralıklarla ritmik olarak düzenlenir. Yalnızca bir olgudan, bir ünlemeden oluşan kısa anlar, daha uzun ve karmaşık birimlerle yer değiştirirler. Bir alıntının ardından bir durumun gösterilmesi gelir. Hızlı bir kesintiyle durum değişir ve başkasına, karşıtına dönüşür. Tek tek konuşmacılar fazla sayıdaki konuşmacılarla karşı karşıya gelirler. Düzenleme, birbiriyle karşıtlık oluşturan oyunlardan, benzer türdeki örnek dizilerinden, karşıtlık oluşturan biçimlerden, değişen oran ilişkilerinden oluşur; örneğin, bir konunun çeşitlemeleri, bir sürecin yükseltilmesi, rahatsız edici etmenlerin eklenmesi, ses katkışımları,

b. Olay malzemesi dilsel olarak işlenir. Alıntılarda tipik olan öne çıkarılır. Figürler karikatürleştirilir, durumlar gözle görünür bir biçimde sadeleştirilir. Sunuşlar, yorumlar, özetler,sesalıcılar aracılığıyla yapılır. Koro ve pandomim katılır. Olayın davranısal oynanışı, parodiler, maskelerin ve dekorasyon etmenlerinin kullanımı, müzik aletleriyle eşlik, gürültü etmenleri yer alır.

c. Söyleşilerdeki kesintiler; bir dönüşümün, içkonuşmanın, bir rüyanın, geri dönüşün, bir çelişkili davranışın araya katılması: Olay akışı içinde şok etkisinde tedirginlikler yaratan bu kopmalar, bir insanın ya da topluluğun olaylardan nasıl etkilenebileceklerini gösterir. Bir gerçeğin dışsal olaylara yanıt olarak anlatımı: Kuşkusuz bu denli hızlı kaydırmaların şaşkınlık yaratmamaları, olayların çokyönlülüğüne dikkati çekmeleri gerekir; kullanılan araçlar, hiçbir zaman kullanılmış olmaları için değil, kanıtlanabilen bir deneyim olmaları için var olmalıdırlar.

d. Yapının kaldırılması: Hesaplanmamış bir ritm, işlenmemiş bir madde, yoğun ya da bağlantısız bir elektrik içinde, toplumsal savaşların gösterilmesinde, devrimci bir durumun anlatılmasında, bir savaş meydanından haber verirken yer alabilir. Şiddetin, güçler çatışması içinde verilmesi konabilir. Kuşkusuz, burada da sahnedeki kargaşa, korku ve heyecan anlatımı açıklanmadan çözümsüz bırakılamaz. Malzeme ne denli sıkışık olursa, bir bilgiye, bir bireşime ulaşmak da o denli ivedi olur.

13.
Belgesel tiyatronun inandırıcı bir anlatım biçimi sağlama çalışmalarıyla, uygun bir gösteri yeri bulma arayışı birbirine bağlıdır. Belgesel tiyatro, bir piyasa tiyatrosunda, buna bağlı Olarak da, yüksek giriş fiyatlarıyla gerçekleştiği zaman, saldırmak istediği sistemin ağına düşmüş olur. Bu seçkin azınlığın dışında etkin olmayı denediğinde ise, çoğunlukla birkaç kafadardan oluşan küçük bir topluluğun uğradığı lokallerle bağımlı kalır. Durumlara edimsel olarak etkide bulunmak yerine, durumları koruyanlara karşı ne denli az şeyler yapabileceğini göstermiş olur. Belgesel tiyatro, fabrikalara, okullara, spor alanlarına, toplantı salonlarına girmeyi başarmalıdır. Kendi geleneksel araçlarını sürekli olarak sınamak ve yeni durumlara uyan yeni teknikler geliştirmek zorundadır.

14.
Belgesel tiyatro, ancak sürekliliği olan, siyasal ve toplumbilimsel öğrenim görmüş bir çalışma topluluğu içinde bilimsel araştırmalara olanak sağlayan zengin bir arşivin desteğinde olasıdır. Kararsızlık gösteren; bir olayın oluşumunun nedenlerini ve onları ortadan kaldırmanın zorunluluğunu ve olanaklılığını açığa çıkarmadan, yalnızca bir durumu ortaya koyan; umutsuz bir saldırı içinde, rakibine hiç isabet kaydetmeksizin kala kalan bir belgesel drama sanatı, ancak kendi kendini değersizleştirir. Bu yüzden, belgesel tiyatro, kendi umutsuzluğunu ve öfkesini anakonu yapan ve umarsız ve uyumsuz bir dünya anlayışına sarılan drama sanatına karşı durur. Belgesel tiyatro, gerçekliğin kendisini ne denli tam gözler Önüne sermese de, en küçük ayrıntılarına varıncaya dek açıklanabilirliği seçeneğini öne sürer.


20. Yüzyılda Tiyatro, Tiyatro/Kültür Dizisi: 5, MitosBOYUT Yayınları, P. Weiss, Rapporte 2 (yaz. 1968,yay. Suhrkamp 1971); Theater im 20. Jahrhundert, s. 293-300. Türkçesi: Yalçın BAYKUL.